Bu haramdır. Çünkü arkadaşı ona kendisine vekâleten başkalarına dağıtsın diye vermiştir. O ise bunu kendisine almıştır. İlim adamları vekili olduğu şeyde kendisi için bir tasarrufta bulunmasını câiz görmemişlerdir. Buna göre bu şahsın aldığı şeyi kendisi için de kullanacağını daha önceden arkadaşına açıklaması gerekir. O buna izin verirse kendisine de alabilir. İzin vermezse kendisi için aldığı şeyi arkadaşının zekâtını ödemek için tazmin etmesi gerekir.Bu haramdır. Çünkü arkadaşı ona kendisine vekâleten başkalarına dağıtsın diye vermiştir. O ise bunu kendisine almıştır. İlim adamları vekili olduğu şeyde kendisi için bir tasarrufta bulunmasını câiz görmemişlerdir. Buna göre bu şahsın aldığı şeyi kendisi için de kullanacağını daha önceden arkadaşına açıklaması gerekir. O buna izin verirse
kendisine de alabilir. İzin vermezse kendisi için aldığı şeyi arkadaşının zekâtını ödemek için tazmin etmesi gerekir.
Bu münasebetle ben bazı câhil insanların içine düştükleri bir duruma da dikkat çekmek istiyorum. O da şuur: Adam fakir olduğu için zekât alıyor. Sonra Allah teâlâ onu zengin ediyor ve fakirlikten kurtarıyor. Fakat insanlar ona hala fakirdir diye zekât vermeye devam ediyorlar, o da almaya devam ediyor. İnsanlardan öyleleri var ki bunlar zekâtı alıp yiyorlar ve ben kimseden istemedim ki bu bana Allah’ın gönderdiği bir rızıktır, diyorlar. Bu haramdır. Çünkü Allah’ın zengin ettiği kimsenin zekâttan bir şey alması haramdır.
Bazıları da zekâtı alıyorlar, sonra zekât sahibinin vekâleti olmadan bunu başkasına veriyorlar. Bu da haramdır. Birincisinin altında bile olsa bu şekilde tasarruf etmesi helal değildir. Fakat bunu yapması ona haramdır. Tasarruf izni vermediği zaman sahibine zekâtı tazmin etmesi gerekir.
Şeyh Muhammed bin Salih el-Useymin
Soru ve Cevaplarla İslâm’ın Rukünleri Fetva no: 391