09 Nisan 2025 Çarşamba
11 شوال 1446 الأربعاء
Dîni, kabuk ve öz diye kısımlara ayırmak doğru olur mu?

Dîni, kabuk ve öz diye taksim etmek hatalı ve bâtıl bir taksimdir. Çünkü dînin tamamı özdür. Tamamı kul için yararlıdır. Tamamı onu Allah’a yaklaştırır. Hepsiyle mükâfatlandırılır. Îmânı ve Rabbine itaatinin artmasıyla kişi dînin tamamından fayda temin eder. Giyim kuşam ve benzeri şeylerle ilgili mes’elelere varıncaya kadar insan bunların tamamını Allah’a yaklaşmak ve O’nun Peygamberi صلى اللّٰه عليه وسلم ’e tabi olmak maksadıyla yaptığı zaman sevaba nail olur. Bildiğimiz gibi kabuktan yararlanılamaz. Bilakis o atılır. İslâm dîninde ve şerîatında bu durumda olan bir şey yoktur. Aksine İslâm şerîatının tamamı kişinin niyeti halis ve Peygambere bağlılığı güzel olduğu zaman kişi için yararlı bir özdür. Bu sözü yayanların gerçeği ve doğruyu anlamaları için konuyu çok iyi düşünmeleri, sonra hakka tabi olmalar ve bu gibi tabirleri terk etmeleri gerekir. Doğrudur, İslâm dîninin içinde Nebî صلى اللّٰه عليه وسلم ’in: “İslâm beş şey üzerine bina edilmiştir: Allah’tan başka hak ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şahitlik etmek, namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan orucunu tutmak ve Allah’ın beytini haccetmek” (Buhari, Muslim) diye açıkladığı İslâm’ın beş rüknü gibi çok önemli konular da vardır, bunun altında olan şeyler de vardır. Fakat insanlar için yararlı olmayıp da bir kenara fırlatıp attıkları kabuklar yoktur.

Sakal mes’elesine gelince, şüphesiz sakal bırakmak bir ibâdettir. Çünkü onu Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم emretmiştir. Sakal bırakmak Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم ’in emrine uymak suretiyle insanın Rabbine yaklaştığı bir ibâdettir. Hatta bu, hem Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم ’in hem de diğer peygamberlerin bir sünnetidir. Nitekim Allah teâlâ Harûn’dan söz ederken onun Mûsâ’ya şöyle dediğini anlatır: “(Harûn:) Ey annemin oğlu! dedi, saçımı sakalımı, çekiştirme!” (Tâhâ: 94). Nebî صلى اللّٰه عليه وسلم ’in sakal bırakmanın insanların üzerinde yaratıldığı fıtrat özelliklerinden biri olduğunu söylediği sabittir. Demek ki sakal bırakmak bir ibâdettir, âdet değildir. Bazılarının iddia ettiği gibi asla bir kabuk değildir.

Şeyh Muhammed bin Salih el-Useymin
Soru ve Cevaplarla İslâm’ın Rukünleri Fetva no: 116

Kategoriler
Dersler
Vahiy Mescidi
  • /ANKARA
Sitemizde yer alan içeriklerin kaynak gösterilerek paylaşılmasında mahzur yoktur.
vahiymescidi.com © 2025