08 Nisan 2025 Salı
10 شوال 1446 الثلاثاء
Sur'a Üfürülmesi ve Kabirlerden Çıkış Ba's günü

Kabirlerden çıkartılma (ba's)'nın delili nedir?

Cevap: Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Ey insanlar! Eğer öldükten sonra diriltilmekten yana şüpheniz varsa muhakkak biz sizi (Âdem'i) topraktan yarattık. Sonra (gelenleri) bir nutfeden, sonra sülük gibi kan emen bir kan parçasından, sonra şekli belli belirsiz bir çiğnem etten (yarattık). Size açıklayalım diye. Rahimlerde dilediğinizi belli bir zamana kadar durduruyoruz... Bu böyledir. Çünkü Allah hakkın ta kendisidir ve çünkü O ölüleri diriltir, Gerçekten O herşeye de güç yetirendir ve çünkü hiç şüphesiz kıyamet gelecektir. Onda hiç şüphe yoktur ve Allah muhakkak kabirdekileri diriltecektir." (el-Hac, 22/5-7)
"Yaratıkları ilkin yoktan var eden, sonra da onu tekrar iade eden O'dur ve bu O'na göre daha kolaydır." (er-Rum, 30/27)
"İlk yaratmaya başladığımız gibi onu (yaratmayı) tekrar iade ederiz." (el-Enbiya, 21/104)
"İnsan: 'Ben öldükten sonra mı diriltilip, çıkartılacak mışım' der. (Peki) insan daha önce hiçbir şey değilken, gerçekten bizim kendisini yarattığımızı düşünmez mi?..." (Meryem, 19/66-67) ve devamı âyetler ile yüce Allah'ın şu buyrukları da delildir:

"İnsan hiç bizim kendisini bir nutfeden yarattığımıza bakmaz mı? Böyleyken o apaçık bir hasım olup çıkıyor. Kendi yaratılışını unutarak bize bir misal getirerek dedi ki: 'Çürümüş haldeki kemikleri kim diriltecek?' De ki: 'Onları ilk defa yaratan kim ise O’ onları diriltecektir." (Yasin, 36/77-79) ve surenin sonuna kadar diğer âyet-i kerimeler.
"Peki, göklerle yeri yaratmış ve onları yaratmaktan dolayı yorulmamış olan Allah'ın ölüleri diriltmeye de kadir olduğunu görmezler mi? Evet, muhakkak ki O, herşeye güç yetirendir..." (el-Ahkaf, 46/33) ve surenin sonuna kadar.
"Onun âyetlerinden biri de yeri kupkuru görmendir. Biz üzerine suyu indirdiğimizde sarsılır ve kabarır. Onu dirilten şüphesiz ki ölüleri de dirilticidir. Çünkü O herşeye kadirdir." (Fussilet, 41/39) ve daha başka pekçok âyet-i kerime.

Çoğunlukla yüce Allah buna yeryüzünü su ile diriltmeyi örnek olarak göstermektedir. Yer kurumuş ve ölmüş iken bitkiler ile sarsılır ve yeşeriverir (canlanır). Halbuki daha önce hareketsiz idi. İşte Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem'in el-Akilî tarafından nakledilen uzunca hadiste böyle bir örnek verdiğini görüyoruz. O şöyle buyurmaktadır: "İlahın hakkı için yemin ediyorum, ister başkası tarafından öldürülüp yere yıkılmış olsun, ister defnedilmiş bir ölü olsun, yerin üzerinde kabri açılıp yarılmayacak hiçbir kimseyi bırakmayacaktır. Herkes başı tarafından harekete geçecek ve iyice oturacaktır. Rabbin: Halin ne? diye soracak. Çünkü O; -geçmişteki hayatı için-: bugünün dünü gibidir (sanki) Rabbim, diyecek. O bunu henüz ailesinden pek yeni ayrılmış zannıyla söyleyecek.” Ben “Ey Allah'ın Rasûlü dedim. Rüzgarlar, çürümüşlük ve yırtıcı hayvanlar bizleri paramparça etmişken Allah bizi nasıl toplayıp bir araya getirecek” Şöyle buyurdu: "Ben sana bunun bir benzerini Allah'ın nimetleri arasından bildireyim. Sen yeryüzünü (üzerindeki bitkileri) çürümüş ve darmadağınık gördüğün vakit, bu bir daha canlanmaz dersin. Yüce Allah oraya semayı (yağmuru) gönderir. Aradan birkaç gün geçmeden sen yine orayı görürsen bu sefer her tarafın bir yudum su gibi olduğunu görürsün. İlahın hakkına yemin olsun ki, O sizleri yeryüzünün bitkilerini, suyun toplamasından daha ileri derecede biraraya getirip toplamaya daha bir muktedirdir. Bu sebeble sizler de yattığınız yerlerden çıkartılacaksınız..." [İmam Ahmed, Musned] Hadisi ve daha pek çok hadis-i şerif bunu göstermektedir.

Ölümden sonra dirilişi (ba'si) yalanlayan kimsenin hükmü nedir?


Cevap: Böyle bir kimse yüce Allah'ı, kitablarını, rasûllerini inkâr eden bir kâfirdir. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Kâfirler dediler ki: 'Biz ve babalarımız toprak olduktan sonra mı gerçekten tekrar (kabirden) çıkartılır mıyız?" (en-Neml, 27/67)
"Eğer (iman etmeyişlerine) şaşıyorsan asıl şaşılacak olan onların: 'Acaba biz toprak olduktan sonra mı yeniden yaratılacağız' demeleridir. İşte Rabbine küfredenler bunlardır. Boyunlarında demir halkalar (olacak) olanlar da bunlardır. İşte cehennemlikler de bunlardır. Onlar orada ebediyyen kalacaklardır." (er-Ra’d, 13/15)
"O kâfir olanlar öldükten sonra asla diriltilmeyeceklerini iddia ettiler. De ki: 'Hayır, Rabbim hakkı için elbette diriltileceksiniz. Sonra da işlediğiniz mutlaka size haber verilecektir. Hem bu Allah'a göre pek kolaydır.'" (et-Teğabun, 64/7) ve daha başka pekçok âyet-i kerime.


Buhari ile Müslim'de yer alan rivayete göre Ebu Hureyre Radıyallahu anh, Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem'den şöyle buyurduğunu nakletmektedir:
“Yüce Allah buyurdu ki: "Ademoğlu beni yalanladı, fakat o böyle bir şey yapma hakkına sahip değildir. Ademoğlu bana ağır sözler söyledi, fakat onun böyle yapmaması gerekirdi. Onun beni yalanlaması "beni ilkin yoktan var ettiği gibi tekrar beni asla yaratmayacaktır" demesidir. Halbuki tekrar yaratmak benim için onu ilk yaratmaktan daha zor değildir. Onun bana dil uzatmasına gelince "Allah evlat edindi" demesidir. Oysa ben bir ve tek olanım, samedim, ben doğurmadım ve doğurulmadım. Hiç kimse de bana denk değildir."

Sûr’a üfürmenin delili nedir ve Sûra kaç defa üfürülecektir?


Cevap: Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Sûra üfürülmüş -Allah'ın diledikleri müstesna- göklerde ve yerde olanların hepsi çarpılıp yıkılmış olacakdır. Sonra ona ikinci bir defa üfürülür, o anda onlar ayağa kalkar, bakınırlar." (ez-Zümer, 39/68) Bu âyet-i kerimede iki üfürüş (nefha)dan sözedilmektedir. Birincisi baygın düşmek içindir. İkincisi de ölümden sonra diriliş içindir. Yüce Allah bir başka yerde şöyle buyurmaktadır: "Sûr’a üfürüleceği günde -Allah'ın dilediği kimseler dışında- göklerde olanlar da, yerde olanlar da dehşetle korkarlar. Hepsi de huzuruna küçülmüş olarak geleceklerdir." (en-Neml, 27/87)

Bu âyet-i kerimedeki “dehşetle korkma (feza')”ı baygın düşmek ile tefsir eden kimselere göre ez-Zümer suresindeki âyet-i kerimede sözü edilen birinci üfürüştür. Bunu Müslim'de yer alan ve şu ifadelerin de geçtiği hadis desteklemektedir: "Sonra Sûra üfürülür. Onu işiten herkes mutlaka ona kulağını kabartır ve onu dinlemek üzere başını kaldırır. Onu duyacak ilk kişi develerinin su içtiği havuzu sıvayan bir kişi olacaktır. O kimse de (ölüp) baygın düşecek, insanlar da öylece bayılacaklardır. Daha sonra yüce Allah bir yağmur gönderir -ya da; indirir, dedi- sanki bu hafif bir çisintiyi -ya da bir gölgeyi; şüphe eden Şu'be'dir- andıracaktır. Ondan insanların bedenleri bitecek, sonra Sûra ikinci defa üfürülecektir. Onlar da kalkıp etraflarına bakınacaklardır...” Dehşete kapılmayı baygın düşmekten başka bir şekilde açıklayanlara göre ise bu ilk iki nefhadan önce yapılacak üçüncü bir nefhadır. Bunu da Sûr ile alakalı uzunca hadisteki ifadeler desteklemektedir. Orada üç nefhadan sözedilmektedir. Birincisi feza' (korku ve dehşet) nefhası, ikincisi sa'ak (baygın düşüp ölme) nefhası, üçüncüsü ise âlemlerin Rabbi Allah'ın huzuruna kalkma nefhası olacaktır.

SORULU CEVAPLI İSLAM AKÂİDİ
Hafız b. Ahmed el-Hakemî

Kategoriler
Dersler
Vahiy Mescidi
  • /ANKARA
Sitemizde yer alan içeriklerin kaynak gösterilerek paylaşılmasında mahzur yoktur.
vahiymescidi.com © 2025