08 Nisan 2025 Salı
10 شوال 1446 الثلاثاء
Kuran ve Sünnette Geçen Kıyamet Alametleri

Kur'ân-ı Kerim'deki buyruklar arasında kıyamet alâmetlerine misal var mıdır?


Cevap: Yüce Allah'ın şu buyrukları örnek olarak hatırlanabilir:
"Onlar kendilerine meleklerin gelmesinden yahut Rabbinin gelmesinden, yahut Rabbinin âyetlerinden birisinin gelmesinden başkasını mı bekliyorlar? Rabbinin âyetlerinden biri geldiği gün daha önce iman etmemiş yahut imanında bir hayır kazanmamış olan kimseye imanı fayda vermez." (el-En'âm, 6/158)
"O söz aleyhlerine gerçekleşince biz onlara yerden bir dâbbe (canlı bir yaratık) çıkartırız. Onlara: 'İnsanlar âyetlerimize inanmıyorlardı.' diye söyler." (en-Neml, 27/82)
"Nihayet Yecuc ile Mecuc('ün üzerleri) açılıp her yüksekçe tepeden hızlıca indiklerinde ve gerçek vaad (olan kıyamet) yaklaştığında..." (el-Enbiyâ, 21/96-97)
"O halde gökyüzünde besbelli bir dumanın geleceği günü bekle..." (ed-Duhan, 44/10)
"Ey insanlar! Rabbinizden sakının! Çünkü kıyametin sarsıntısı büyük bir şeydir..." (el-Hac, 22/1) diye başlayan âyetler ve bunlardan başkaları...

Sünnet-i seniyyeden kıyamet alâmetlerine örnek verebilir misiniz?


Cevap: Güneşin batıdan doğması [İmam Ahmed, Musned], dâbbe [İmam Ahmed, Musned], deccal [İmam Ahmed, Musned] ve daha başka birtakım olayları belirten hadisler ile İsa Aleyhisselam'ın nüzulü ile ilgili hadisler [Buhari, Muslim], Ye’cuc ile Me’cuc'un çıkması ile ilgili hadisler [Buhari, Muslim] bunlara örnektir. Aynı şekilde dumana [Buhari, Muslim], mü'min herbir kişinin canını alacak rüzgarın geleceğine [İmam Ahmed, Musned], ortaya bir ateşin çıkacağına [Buhari, Muslim], birtakım kara parçalarının yere geçeceğine dair hadisler [Buhari, Muslim] ve daha başkaları bu alametlerden sözetmektedir.

Ölüme iman etmenin delili nedir?


Cevap: Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"De ki: 'Size vekil kılınan ölüm meleği sizin ruhunuzu alır, sonra da Rabbinize döndürüleceksiniz.'" (es-Secde, 32/11)
"Her can ölümü tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz verilecektir." (Âl-i İmran, 3/185)
Yüce Allah peygamberine hitaben şöyle buyurmaktadır:
"Muhakkak sen de öleceksin, hiç şüphesiz onlar da öleceklerdir." (ez-Zümer, 39/30)
"Senden önce hiçbir beşere ebedilik vermedik. Sen ölürsen eğer onlar ebedi mi kalacaklar?" (el-Enbiya, 21/34) "Onun (yerin) üzerindeki her canlı fanidir. Celal ve ikram sahibi Rabbinin vechi (zatı) ise kalıcıdır." (er-Rahman, 55/26-27)
"Onun vechinden (zatından) başka herşey helak olacaktır." (el-Kasas, 28/88)

"Asla ölmez hayy (diri) olan (Allah)a dayan." (el-Furkan, 25/58) ve daha başka âyet-i kerimeler.


Bu hususta sayılamayacak kadar da pek çok hadis-i şerif vardır. Ayrıca durumun böyle olduğu gözle görülen bir husustur. Bunu bilmeyen kimse yoktur, ölüm hakkında herhangi bir şüphe ve tereddütte bulunmamaktadır. Fakat belki inat ve hakka karşı büyüklenmek onu inkâra götürebilir. Ölüme ve ondan sonraki hallere imanın gereğince ancak Allah'ın ihlasa erdirilmiş ihlaslı kulları amel edebilir. Bizler ölen yahut öldürülen ya da herhangi bir sebeple hayatı sona eren herkesin eceli ile öldüğüne ve onun ecelinden hiçbir şeyin eksiltilmediğine iman ederiz. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Her biri belirli bir süreye kadar akıp gider." (er-Rad, 13/2)
"O ecelleri gelince ne bir an geri bırakabilirler, ne de ileri alabilirler." (el-A’raf, 7/34)

SORULU CEVAPLI İSLAM AKÂİDİ
Hafız b. Ahmed el-Hakemî

Kategoriler
Dersler
Vahiy Mescidi
  • /ANKARA
Sitemizde yer alan içeriklerin kaynak gösterilerek paylaşılmasında mahzur yoktur.
vahiymescidi.com © 2025