Kur'an-ı Kerim'den âhiret gününe imanın delili nedir?
Cevap: Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Muhakkak ki bize kavuşacaklarını ummayanlar, dünya hayatıyla yetinip, ona bağlananlar ve (bunca) âyetlerimizden habersiz bulunanlar (var ya) işte onların kazandıkları yüzünden varacakları yer ateştir." (Yunus: 7-8)
"Kim Allah'a kavuşmayı ümit ediyorsa, bilsin ki muhakkak Allah'ın belirlediği vade elbette gelecektir." (el-Ankebut, 29/5)
"Şüphesiz va’dolunduğunuz elbette doğrudur ve şüphesiz ki din (hesab ve amellerin karşılıklarının görülmesi) elbette gerçekleşecektir." (ez-Zâriyat, 51/5-6)
"Elbette kıyamet mutlaka gelecektir. Bunda hiç şüphe yoktur." (el-Mu'min, 40/59) ve daha başka pek çok âyet-i kerime.
Âhiret gününe imanın anlamı nedir ve onun kapsamına neler girer?
Cevap: Âhiret gününe imanın anlamı onun kaçınılmaz olarak geleceğine inanmak ve buna uygun olarak gereğince amel etmek demektir. Kıyâmetin kopmasından önce kaçınılmaz olarak ortaya çıkacak kıyametin büyük ve küçük alâmetlerine iman, ölüme, ölümden sonra kabir sorgusu, azab ve nimetine, Sûra üfürüleceğine, yaratılmışların kabirlerinden çıkacaklarına, kıyametin durak (hesap) yerindeki dehşetli ve korkulu hallere, mahşer ile ilgili tafsilatlı hususlara, sahifelerin (amel defterlerinin) açılacağına, mizanların ve sıratın ortaya konulacağına, havza, şefaate ve diğer hususlara, cennete ve en yüksek mertebesi yüce Allah'ın yüzüne bakmak olan nimetlerine, cehenneme ve en ileri derecesi yüce Allah'ı görmek nimetinden gözlerinin perdeli olması hali olan azabına iman etmek, âhirete imanın kapsamı içerisindedir.
Bir kimse kıyametin ne zaman kopacağını bilebilir mi?
Cevap: Kıyametin kopması yüce Allah'ın, ilmini sadece kendisine tahsis ettiği gaybın anahtarlarındandır. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Saatin (kıyametin ne zaman kopacağının) ilmi muhakkak Allah'ın nezdindedir. Yağmuru O indirir, rahimlerde olanı O bilir. Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiçbir nefis de hangi yerde öleceğini bilemez..." (Lukman, 31/34)
"Sana kıyametin ne zaman gelip çatacağını sorarlar. Deki: 'Onun bilgisi Rabbimin yanındadır, onun vaktini kendisinden başkası açıklayamaz. Göklerde ve yerde ağır basmıştır. O size ancak ansızın gelir.'" (el-A’raf, 7/187) ile ondan sonraki âyet-i kerime ve yüce Allah'ın şu buyrukları gibi: "Sana kıyamet hakkında onun ne zaman kopacağını sorarlar. Sen nerede, ona dair bilgi vermek nerede? Ona dair nihai bilgi ancak Rabbine aittir..." (en-Nâziât, 79/42-44)
Cebrail Aleyhisselam Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem'e: “Bana kıyametten haber ver” deyince, Peygamber: "Ona dair kendisine soru sorulan kişi soru sorandan daha bilgili değildir." diye cevap vermiş ve kıyametin alâmetlerini sözkonusu etmiştir. Bir rivayete göre de: "Kıyamet Allah'tan başka hiç kimsenin bilmediği beş husus arasında yer alır" diye buyurmuş ve az önceki âyet-i kerimeyi okumuştur. [Cibril Hadisi]
SORULU CEVAPLI İSLAM AKÂİDİ
Hafız b. Ahmed el-Hakemî