08 Nisan 2025 Salı
10 شوال 1446 الثلاثاء
PEYGAMBERLERE İMAN

Peygamberlere imanın delili nedir?

Cevap: Kitab ve sünnetten peygamberlere inanmanın delilleri pek çoktur. Yüce Allah'ın şu buyrukları bunlar arasında yer alır: "Şüphe yok ki Allah'a ve peygamberlerine kâfir olanlar, bir de Allah ve peygamberlerinin arasını ayırmak isteyenler ve: 'Kimine inanırız, kimini inkâr ederiz' diyenler, böylece bunun (küfür ve imanın) arasında bir yol tutmaya yeltenenler, işte onlar gerçek kafirlerin ta kendileridirler. Biz o kafirlere alçaltıcı bir azab hazırlamışızdır. Allah ve peygamberlerine iman edip, onlardan birini diğerinden ayırmayanlara ise, işte onlara ecirlerini verecektir." (en-Nisâ, 4/150-152)

Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem da: "Allah'a ve rasûllerine iman ettim." [Buhari, Muslim] diye buyurmaktadır.

Peygamberlere imanın anlamı nedir?

Cevap: Yüce Allah'ın her ümmete kendi aralarından kendilerini bir ve tek olarak Allah'a ibadet etmeye ve O'nun dışında ibadet olunan bütün varlıkları red ve inkâr etmeye çağıran bir rasul gönderdiğine, onların hepsinin doğru sözlü, iyi, doğru yolda, şerefli ve sözlerinde duran, yüce, iyi, takva sahibi ve her bakımdan güvenilir, hidayet üzere, hidayete ileten kimseler olduklarına kesin olarak inanmaktır.


    Yüce Allah onları apaçık delillerle, göz kamaştırıcı belgelerle göndermiş olduğuna, Rableri tarafından desteklenmiş olduklarına, Allah'ın kendileriyle göndermiş olduğu herşeyi eksiksiz tebliğ ettiklerine, hiçbir şeyi gizlemeyip, herhangi bir değişiklik yapmadıklarına, kendiliklerinden ona bir harf dahi katmayıp, bir harf kadarını dahi eksiltmediklerine kesinlikle inanmaktır. "Peygamberler üzerinde apaçık tebliğden başka bir görev var mı?" (en-Nahl, 16/35) Onların hepsinin apaçık hak üzere olduklarına, yüce Allah'ın İbrahim'i halil (candan dost) edindiğine [Nisa: 25] Muhammed Sallallahu aleyhi vesellem'i de aynı şekilde halil edindiğine [Muslim], Musa ile özel bir şekilde konuştuğuna [Nisa: 164], İdris'i pek yüksek bir mekâna yükselttiğine [Meryem: 56-57], İsa'nın Allah'ın kulu ve rasulü, Meryem'e ilka ettiği bir sözü ve kendisinden bir ruh olduğuna [Nisa: 171], yüce Allah'ın onların kimisini kimisinden üstün kılarak kimilerini derecelerle yükselttiğine [Bakara: 253], iman etmektir.

Verdikleri emir ve yasaklar itibariyle peygamberlerin davetleri ittifak halinde midir?


Cevap: İbadetin aslı ve temelini teşkil eden hususta onların ilklerinden, sonuncularına kadar davetleri ittifak halindedir. Bu esas ise itikad, söz ve amel itibariyle ibadetin bütün yönlerinin yalnızca Allahu Teala'ya yapılması ve onun dışında kendilerine ibadet olunan bütün varlıkların reddedilmesi suretiyle tevhid edilmesidir. İbadet olarak yapılan farzlara gelince, birileri hakkında farz kılınan namaz, oruç vb. ibadetler başkaları hakkında farz olmayabilir. Birileri için haram kılınan bir şey, diğerleri için helal kılınabilir. Bu da yüce Allah'ın bir imtihanıdır:
"O hanginizin daha güzel amelde bulunacağını denemek için (bunları takdir buyurdu)" (el-Mülk, 67/2)

Sözü geçen ibadetin esası hususunda peygamberlerin ittifak halinde olduklarının delili nedir?

Cevap: Yüce Allah'ın kitabında buna dair deliller: Toplu ve tafsilâtlı olmak üzere iki türlüdür. Toplu delile örnek olarak şu buyrukları hatırlatabiliriz:


"Andolsun ki biz her ümmet arasında: 'Allah'a ibadet edin ve tağuttan kaçının.' diye bir peygamber göndermişizdir." (en-Nahl, 16/36)
"Senden önce gönderdiğimiz herbir peygambere mutlaka şunu vahyederdik: 'Benden başka ilâh yoktur. O halde yalnız bana ibadet edin.'" (el-Enbiya, 21/25)
"Senden önce gönderdiğimiz peygamberlere sor: Rahmandan başka ibadet edilecek ilahlar kılmış mıyız?" (ez-Zuhruf, 43/45)

Tafsilatlı delillere örnek olarak da yüce Allah'ın şu buyruklarını hatırlatabiliriz:


"Andolsun ki Nuh'u kavmine gönderdik. Dedi ki: 'Ey kavmim! Allah'a ibadet edin, sizin ondan başka ilahınız yoktur. Hiç korkmaz mısınız?" (el-Mu'minun, 23/23)
"Semud kavmine de kardeşleri Salih'i gönderdik. Dedi ki: 'Ey kavmim! Allah'a ibadet edin, Sizin O'ndan başka hiçbir ilahınız yoktur.'" (Hud, 11/61)
"Ad kavmine de kardeşleri Hud'u gönderdik. 'Ey Kavmim dedi, Allah'a ibadet edin sizin ondan başka hiçbir ilahınız yoktur.'" (Hud, 11/50)

"Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Dedi ki: 'Ey kavmim! Allah'a ibadet edin. Ondan başka hiçbir ilahınız yoktur.'" (Hud, 11/84)
"Hani İbrahim babasına ve kavmine: 'Muhakkak ben sizin ibadet etmekte olduğunuz şeylerden uzağım' demişti. 'Ancak beni yaratan müstesna...'" (ez-Zuhruf, 43/26-27)
Mûsâ Aleyhisselam da şöyle demişti:
"Sizin ilahınız ancak kendisinden başka ilâh olmayan Allah'tır. İlmi herşeyi kuşatmıştır." (Taha, 20/98)
"Halbuki Mesih: 'Ey İsrailoğulları, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin.' demişti. Çünkü kim Allah'a ortak koşarsa, hiç şüphesiz Allah ona cenneti haram kılmıştır. Onun varacağı yer ise ateştir." (el-Maide, 5/72)
"De ki: 'Ben ancak bir uyarıcıyım, bir ve tek, kahhar (her engele rağmen hükmünü dilediği gibi yerine getiren) Allah'tan başka hiçbir ilâh da yoktur." (Sad, 38/65) ve daha benzeri pek çok âyet-i kerime.

Helâl ve haram gibi fer'î hususlarda şeriatleri arasında farklılık bulunduğunun delili nedir?

Cevap: Yüce Allah'ın şu buyruğudur:
"Sizden herbiriniz için bir şeriat ve bir yol tayin ettik. Eğer Allah dileseydi, elbette hepinizi bir ümmet yapardı; fakat O size verdiği (şeriatler) ile sizi imtihan etmek istedi. Öyleyse hayırlı işlere koşuşun." (el-Maide, 5/48)
İbn Abbas Radıyallahu anh dedi ki: "Bir şeriat ve bir yol" buyruğundan kasıt, gidilen ve izlenen ayrı yollar demektir. Mücahid, İkrime, Hasan-ı Basri, Katade, ed-Dahhak, es-Süddi, Ebu İshak es-Sebîî de hep böyle açıklamışlardır.


Sahih-i Buhari'de Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem'in şöyle buyurduğu zikredilmektedir:
"Biz peygamberler topluluğu baba bir, kardeşler gibiyiz. Dinimiz birdir." Bununla Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem, yüce Allah'ın herbir rasûl ile gönderdiği ve indirdiği her kitabın muhtevasına yerleştirdiği tevhidi kastetmektedir. Şer'î hükümlere gelince emirler, yasaklar, helaller ve haramlar bakımından farklı farklıdır. "O hanginizin daha güzel amelde bulunacağını denemek üzere" (el-Mülk, 67/2) diye böyle yapmıştır.

SORULU CEVAPLI İSLAM AKÂİDİ
Hafız b. Ahmed el-Hakemî

Kategoriler
Dersler
Vahiy Mescidi
  • /ANKARA
Sitemizde yer alan içeriklerin kaynak gösterilerek paylaşılmasında mahzur yoktur.
vahiymescidi.com © 2025