08 Nisan 2025 Salı
10 شوال 1446 الثلاثاء
Namazda Fatiha okumanın hükmü nedir?

Âlimler Fatiha okunması konusunda farklı görüşlere ayrılmışlardır:

Birinci Görüş: Fatiha okumak ne imama ne cemaate ne de tek başına namaz kılana, ne cehrî namazlarda ne de gizli okunan namazlarda farz değildir. Farz olan, Kur’ân’dan kolayına geleni okumaktır. Bu görüşte olanlar Müzzemmil suresindeki “Kur’ân’dan kolayınıza geleni okuyun.” âyetini ve Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم ’in bir adama söylediği “Kur’ân’dan sana kolay geleni oku” (Buhari, Muslim) hadîsini delîl getirirler.

İkinci Görüş: Fatiha okumak imam için de, cemaat için de, tek başına namaz kılan için de, ister cehrî namazda olsun, ister gizliden okunan namazda olsun, cemaate ister zamanında yetişsin, isterse sonrada yetişsin
hepsine farzdır.

Üçüncü Görüş: Fatiha okumak imama ve münferit namaz kılana farz, cemaate ise ne cehrî namazda, ne de gizliden okunan namazda mutlak olarak farz değildir.

Dördüncü Görüş: Fatiha okumak cehrî namazda ve gizliden okunan namazda imam için ve münferit namaz kılan için farzdır, cehrî değil de gizliden okunan namazda cemaat için de farzdır.

Benim tercih ettiğim görüşe göre: Fatiha okumak cehrî namazda ve gizliden okunan namazda imam, cemaat ve münferit namaz kılan herkes için farzdır, bu farz sadece imam rükûda iken namaza yetişen kimseden düşer. Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم ’in “Fatiha okumayan kimsenin namazı yoktur” (Buhari, Muslim) hadîsi ve “Kim namazda Ummu’l-Kur’ân’ı okumazsa onun namazı eksiktir” (Muslim) hadîsi buna delâlet etmektedir. Ubade b. es- Sâmit’in rivâyet ettiği şu hadîs de buna delâlet etmektedir: Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم sabah namazından çıktıktan sonra ashâbına şöyle dedi: “Belki de siz imamın arkasında da kıraat ediyorsunuzdur?” Ashâbı: Evet ya Rasûlallah, dediler. Bunun üzerine Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم onlara dedi ki: “Yapmayın, sadece Ummu’l-Kur’ân’ı okuyun. Çünkü onu okumayanın namazı olmaz.” (İmam Ahmed, Musned) Cehrî namazlarda bu bir nastır.

İmam rükûda iken namaza yetişenlerden Fatihanın düşmesine gelince bunun delîli Ebû Bekre radıyallahu anh’in rivâyet ettiği şu hadîstir: O, Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم rükûda iken namaza yetişmiş, koşmuş ve safa girmeden rükûa varmış, sonra rükuda yürüyerek safa girmiştir. Nebî صلى اللّٰه عليه وسلم namazı bitirince bunu kimin yaptığını sormuştu. Ebû Bekre: Benim ya Rasûlallah demiştir. Bunun üzerine Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم buyurmuştur: “Allah senin hırsını artırsın bir daha böyle yapma.”(İmam Ahmed, Musned) buyurdu. Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم ona kaçırmamak için koştuğu rekâtı iade etmesini emretmemiştir. Eğer bu vâcib olsaydı emrederdi. Nitekim namazı sükûnet içinde kılmayan kişiye namazını tekrar kılmasını emretmişti. Naklî delîl yönünden durum budur.

Akli delîl yönünden bakınca biz deriz ki:
Fatihanın okunacağı mahal olan kıyama yetişemeyen bu kişi, o mahalle yetişemediği zaman orada vâcib olan şey düşer. Bunun delîli şudur: Eli dirsekten kesik olan kimsenin onun yerine pazusunu yıkaması gerekmez. Bilakis abdestte yıkanması gereken mahal mevcut olmadığı için abdestin bu farzı kendisinden düşer. Aynı şekilde imama rükûda iken yetişen kimseden de Fatiha düşer. Çünkü Fatihanın okunma mahalli olan kıyama yetişememiştir. İmama tabi olacağından dolayı Fatiha okuma yükümlülüğü ondan düşer.

   Bana göre sahîh olan görüş budur. Biraz önce işaret ettiğim Ubade b. es-Samit hadîsi olmasaydı - Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم ’in sabah namazından çıktıktan sonra söylediği hadîs- cehrî namazda cemaatin Fatiha okuması gerekmez görüşü daha tercihe şayan görüş olurdu. Çünkü dinleyen kimse ecir elde etmede tıpkı okuyan kimse gibidir. Bu sebeple Allah teâlâ Mûsâ aleyhisselam’a “İkinizin duası kabul olundu” buyurdu. Hâlbuki dua eden sadece Mûsâ idi. Allah teâlâ bu konuda şöyle buyurdu: “Mûsâ dedi: "Ey Rabbimiz! Sen Firavun’a ve adamlarına şu dünya hayatında göz kamaştırıcı zenginlik ve bol bol servet verdin. Ey Rabbimiz! Senin yolundan saptırsınlar diye mi? Ey Rabbimiz! Onların mallarını sil süpür ve kalplerine sıkıntı düşür. Çünkü onlar o acıklı azâbı görmedikçe îmân etmeyecekler." (Yûnus: 88). Allah teâlâ bize Harun’un da dua ettiğini söyledi mi? Hayır. Bununla beraber O “İkinizin duası kabul olundu” (Yûnus: 89) buyurdu. Âlimler burada hitabın tekilden sonra ikile yönelmesinin sebebini Mûsâ dua ederken Harun’un âmin demesi şeklinde açıklamışlardır.

Ebu Hureyre’nin rivâyet ettiği “Kimin imamı varsa imamın okuması onun okumasıdır.” (İmam Ahmed, Musned) mealindeki hadîs ise sahîh değildir. İbn Kesir’in Tefsîri’nin mukaddimesinde de dediği gibi bu hadîs mürseldir. Sonra bu hadîsle istidlal eden kimse bunu mutlak manada söylemiyor. Bu hadîsle istidlal edenlerden bazıları diyorlar ki gizli okunan namazlarda cemaatin Fatiha okuması vaciptir. Böylece onlar bu hadîsi mutlak manada kullanmıyorlar.

İmam susmadığı zaman cemaat Fatihayı ne zaman okuyacak diye sorulacak olursa biz deriz ki: İmam Fatihayı okurken cemaat de okuyacaktır. Çünkü Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم okurken sahâbeleri de onunla birlikte okuyorlardı. Bunun üzerine onlara şöyle buyurdu: “Yapmayın, sadece Ummu’l-Kur’ân’ı okuyun. Çünkü onu okumayanın namazı olmaz.” (Buhari, Muslim)

Şeyh Muhammed bin Salih el-Useymin
Soru ve Cevaplarla İslâm’ın Rukünleri 242

Kategoriler
Dersler
Vahiy Mescidi
  • /ANKARA
Sitemizde yer alan içeriklerin kaynak gösterilerek paylaşılmasında mahzur yoktur.
vahiymescidi.com © 2025