08 Nisan 2025 Salı
10 شوال 1446 الثلاثاء
Yolcunun namazı kısaltacağı mesafe ne kadardır. Namazı kısaltmadan cem etmek câiz olur mu?

Namazı kısaltmak için yolculuk mesafesini bazı âlimler 83 kilometre olarak belirlemişler, bazı âlimler de bunu örfe göre belirlemişlerdi. Buna göre seksen kilometreye ulaşmasa bile bir yolculuk örfte yolculuk olarak kabul ediliyorsa yolculuktur, yüz kilometreye ulaşsa bile örfte yolculuk olarak kabul edilmiyorsa yolculuk değildir.


Şeyhulislâm İbn Teymiyye bu ikinci görüşü tercih etmiştir. Çünkü Allah teâlâ namazın kısaltılmasının câiz olması için muayyen bir mesafe belirlememiştir. Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم de muayyen bir mesafe belirlememiştir. Enes b. Mâlik radıyallahu anh şöyle demiştir: “Nebî صلى اللّٰه عليه وسلم üç millik veya üç fersahlık bir yolculuğa çıktığı zaman namazlarını kısaltır ve iki rekât kılardı.” (Muslim) Şeyhulislâm İbn Teymiyye’nin görüşü doğruya daha yakındır.

Örfte bu konuda farklılıklar ortaya çıktığı zaman bir kimsenin mesafeyi sınırlayan görüşü almasında bir sakınca yoktur. Çünkü bazı âlimler ve müçtehitler de bu görüştedirler. İnşaallah onlar için korkulacak bir durum yoktur. Örfte kesinleşmiş ve belirlenmiş bir durum olduğu müddetçe bu konuda örfe müracaat etmek daha doğru olur.

Namazı kısaltmak câiz olduğu zaman cem etmek da câiz olur mu? Biz deriz ki, cem mes’elesi yolculukla irtibatlı değildir. Namazları birleştirmek ihtiyaçla ilgili bir durumdur. İnsan hazarda veya seferde ne zaman namazları birleştirmeye ihtiyaç duyarsa o zaman namazlarını birleştirmelidir. Bu sebeple insanların mescitlere gitmelerini zorlaştıracak bir yağmur yağdığı zaman cem yapabilirler. Kış günlerinde insanların mescitlere çıkmalarını zorlaştıracak şiddetli ve soğuk bir rüzgâr olduğu zaman cem yapabilirler. İnsan malının elinden kaçmasından veya zarar görmesinden korktuğu zaman veya benzeri bir durumda cem yapabilir. Müslim’in Sahîhinde Abdullah b. Abbas radıyallahu anhüma’dan şöyle rivâyet edilmiştir: “Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم korku ve yağmur olmaksızın öğle ile ikindiyi, akşamla yatsıyı birleştirdi.” Dediler ki: Bununla neyi murâd etti? Ümmetine zorluk olmamasını murâd etti.'' Yani cemi terk ettiğinde ümmete zorluk olmasın diye.

Kural budur. Cemi terk ettiği zaman insan bir güçlükle karşılaşacaksa cem yapması câiz olur. Bir güçlükle karşılaşmayacaksa cem yapmaz. Fakat yolculuk cem yapılmadığında meşakkat ihtimalinin olduğu bir durumdur. Buna göre ister fiilen yolda olsun isterse bir yerde ikâmet eder olsun yolcunun namazları birleştirmesi câizdir. Ancak fili yolculukta cem yapmak daha faziletlidir. İkâmet eden birisi ise cemi terk etmesi daha faziletlidir.

Namazların cemaatle kılındığı bir beldede ikâmet ettiği zamanki hali bundan istisna edilir. Böyle bir yerde cemaatte hazır bulunması vâcibtir. O zaman ne cem yapar ne de namazı kısaltır. Fakat cemaati kaçırdığı zaman cem yapmaksızın namazı kısaltır. Ancak ceme ihtiyaç olduğu zaman cem de yapabilir.

Şeyh Muhammed bin Salih el-Useymin
Soru ve Cevaplarla İslâm’ın Rukünleri 312

Kategoriler
Dersler
Vahiy Mescidi
  • /ANKARA
Sitemizde yer alan içeriklerin kaynak gösterilerek paylaşılmasında mahzur yoktur.
vahiymescidi.com © 2025