Bu mes’elede sahîh olan Cuma hatibini orada hazır bulunanların anlamayacağı bir dille hitap etmesinin câiz olmamasıdır. Bu topluluk mesela Arap olmadıkları ve Arapçayı bilmedikleri zaman hatip onlara kendi lisanlarıyla hitap eder. Çünkü dil, onlara açıklama yapmanın bir aracıdır. Hutbeden maksat, kullara Allah’ın koyduğu sınırları açıklamak, öğüt vermek ve onları irşat etmektir. Ancak Kur’ân âyetlerinin Arapça olması, sonra topluluğun diliyle tefsîr edilmesi gerekir. Allah teâlâ’nın şu âyeti topluluğa kendi dilleriyle hitap edileceğine delâlet etmektedir: “Biz, her peygamberi, ancak bulunduğu kavminin diliyle gönderdik ki, onlara apaçık anlatsın.” (İbrâhîm: 4). Allah teâlâ
açıklama aracının sadece muhatapların anlayacağı dille olacağını beyân etmektedir.
Şeyh Muhammed bin Salih el-Useymin
Soru ve Cevaplarla İslâm’ın Rukünleri 324