08 Nisan 2025 Salı
10 شوال 1446 الثلاثاء
Esma-i Hüsna hakkında İnancımız

İsim ve sıfatların tevhidi ne demektir?
Yüce Allah'ın Kitab-ı Kerim'inde kendi zatını, Rasûlünün de O'nu nitelendirdiği güzel isimler ile yüce sıfatlara iman etmek, bunları keyfiyetsiz olarak kabul etmektir. Nitekim yüce Allah Kitab-ı Kerim'inde birkaç yerde bir taraftan bu isim ve sıfatları tesbit ederken, diğer taraftan onların keyfiyetlerinin sözkonusu olmayacağını belirtmektedir. Yüce Allah'ın şu buyruklarında görüldüğü gibi:

"O, onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise bilgileri ile O'nu kuşatamazlar." (Taha, 20/110);
"Onun benzeri hiçbir şey yoktur ve O herşeyi işitendir, görendir." (eş-Şura, 42/11);
"Gözler O'na erişemez, O ise bütün gözleri kuşatmıştır. O lütuf sahibidir, herşeyden haberdardır." (el-En'âm, 6/103) ve daha başka âyetler.
Tirmizi'de Ubeyy b. Ka’b Radıyallahu anh'dan gelen rivayette şöyle denilmektedir: Müşrikler Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem'e -onların ilahlarını sözkonusu edince-; sen de bize Rabbinin soyunu haber ver, dediler. Bunun üzerine yüce Allah: "De ki: O Allah'tır. Bir, tektir. (O) Allah'tır, sameddir." Samed ise doğurmamış ve doğurulmamış olandır, buyruklarını indirdi. Çünkü doğan herbir şey mutlaka ölecektir. Ölen herbir varlığa da mutlaka mirasçı olunur. Yüce Allah ise ne ölür, ne ona kimse mirasçı olur. "Kimse de O'nun dengi değildir."buyruklarını indirdi. (Ubeyy b. Ka’b) dedi ki: O'nun benzeri, dengi yoktur. O'na benzer hiçbir şey yoktur. [İmam Ahmed, Müsned]

Kitab ve sünnetten Esma-i Hüsna'nın (Allah’ın En Güzel İsimlerinin) delili nedir?
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"En güzel isimler Allah'ındır. O halde O'na bunlarla dua edin. O'nun isimlerinde eğriliğe sapanları terkedin." (el-A’raf, 7/180);
"De ki: 'İster Allah diye (dua edin) çağırın, ister Rahman diye yalvarın. Hangisi ile çağırırsanız çağırın. Esasen en güzel isimler O'nundur.'" (el-İsra, 17/110)
Yine yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Allah O'dur ki O'ndan başka ilâh yoktur. En güzel isimler yalnız O'nundur." (Taha, 20/8) ve daha başka âyet-i kerimeler.
Nebi Sallallahu aleyhi vesellem da şöyle buyurmaktadır:
"Şüphesiz yüce Allah'ın doksandokuz ismi vardır. Kim bunları iyice bellerse cennete girer." Hadis Sahih(-i Buhari) ve Müslim'de yer almaktadır.
Yine Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmaktadır:
"Allah'ım sana ait olan ve senin kendi zatını onunla adlandırdığın yahut herhangi bir kitabında indirdiğin ya da yarattıklarından herhangi birisine öğrettiğin yahutta kendi nezdinde gayb ilminde olup başkasına öğretmediğin sana ait olan her ismin ile, Kur'an-ı Azimu'ş-Şan'ı kalbimin baharı kılmanı niyaz ederim." [İmam Ahmed, Müsned]

Kur'an'dan Esma-i Hüsna'nın geçtiği buyruklara misal verebilir misiniz?
Yüce Allah'ın şu buyrukları örnek olarak verilebilir:
"Şüphe yok ki Allah çok yücedir (Âliy), çok büyüktür (Kebîr)." (en-Nisa, 4/34);
"Muhakkak Allah herşeyin inceliklerini bilir (Latif), herşeyden haberdardır (Habîr)." (el-Ahzab, 33/34);
"Muhakkak ki O en iyi bilendir (Alîm), herşeye güç yetirendir (Kadîr)." (Fatır, 35/44);
"Şüphe yok ki Allah hakkıyla işitendir (Semi'), hakkıyla görendir (Basir)." (Nisa, 4/58);
"Şüphe yok ki Allah mutlak galibtir (Azîz), Hakîmdir." (en-Nisa, 4/56);
"Şüphesiz Allah mağfiret edendir (Ğafur), çok esirgeyendir (Rahîm)" (en-Nisa, 4/23);
"Çünkü O, onları çok esirgeyendir (Raûf), çok bağışlayandır (Rahîm)" (et-Tevbe, 9/117);
"Allah Ganidir (hiçbir şeye muhtaç değildir), Halîmdir (günahkarları cezalandırmakta acele etmeyendir.)" (el-Bakara, 2/263);
"Şüphe yok ki O Hamîddir (her türlü övgüye layık olandır), Meciddir (lütuf ve ihsanı açık ve bol olandır.)" (Hud, 11/73);
"Şüphesiz ki Rabbim herşeyin üstünde gözetleyicidir (Hafiz)" (Hud, 11/57);
"Şüphesiz ki Rabbim çok yakındır (Karîb), duaları kabul edendir (Mucib)" (Hud, 11/61);
"Şüphesiz Allah üzerinizde tam bir gözetleyicidir (Rakib)" (en-Nisa, 4/1);
"Vekil olarak Allah yeter." (en-Nisa, 4/81);
"Hesab sorucu (Hasib) olarak Allah yeter." (en-Nisa, 4/6);
"Allah herşeye kadir ve şahiddir (Mukit)" (en-Nisa, 4/85);
"Rabbinin herşeyi görüp, gözetici olması (Şehid) sana yetmez mi?" (Fussilet, 41/53);
"Muhakkak O herşeyi kuşatandır (Muhit)" (Fussilet, 41/54);
"O hem ilkdir (Evvel), hem Âhirdir, hem Zahirdir (üstün ve galib olandır), hem Batındır (gizli olandır), O herşeyi en iyi bilendir (Âlim)." (el-Hadid, 57/3);

"O Allah'tır ki O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Görüneni de, görünmeyeni de bilir. O Rahman'dır, Rahimdir. O Allah'tır ki O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Melikdir (biricik egemendir), Kuddusdur (noksanlık gerektiren herşeyden münezzehtir), Selamdır (zat ve sıfatlarında, fiillerinde her türlü kusur ve eksiklikten uzaktır), Mü'mindir (peygamberlerini mucizelerle doğrulayıp, tasdik edendir), muheymindir (kullarının yaptıklarını ve herşeyi görüp gözetleyendir), Azîzdir (herşey hükmüne mahkûm olan, kendisine karşı konulamayandır), Cebbardır (halleri ıslah edip düzelten yahutta hükmüne mecbur edendir), Mütekebbirdir (büyüklük ve azamette eşsiz olandır, büyüklenmek hakkında tek başına sahip olandır). Allah koştukları ortaklardan münezzehtir, O Allah'tır ki Hâliktir (herşeyi yaratandır), Baridir (yoktan var edendir), Musavvirdir (yarattıklarına dilediği gibi suret ve şekil verendir.) O Azizdir, Hakimdir (şeriati, hüküm ve kazası sapasağlam, yerinde ve sonsuz hikmetlerle dolu olandır)." (el-Haşr, 59/22-24) ve daha başka âyet-i kerimeler.

Sünnet-i seniyyede Esma-i Hüsnanın zikredildiği hadislere örnek verebilir misiniz?
Örnek olarak Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem'in şu buyruklarını zikredebiliriz:
"Azim ve Halim (pek büyük ve günahkârları cezalandırmakta acele etmeyen) Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. O pek büyük Arşın Rabbi olan Allah'tan başka bir ilâh yoktur. Göklerin Rabbi, yerin Rabbi, kerim olan Arşın Rabbi olan Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur." [Buhari,Muslim]
"Ey Hayy (kendisi mutlak hayat sahibi ve her canlıya hayat veren) ey Kayyûm (bütün varlıkların işlerini çekip çeviren) ey celal ve ikram (sonsuz lütufların) sahibi, ey gökleri ve yeri misalsiz ve örneksiz yoktan var eden (Bedî)..."[İmam Ahmed,Müsned]
"İsmi ile beraber yerde de, gökte de hiçbir şeyin zarar veremediği Allah'ın adıyla, O herşeyi işitendir (Semi), herşeyi bilendir (Alim)"[İmam Ahmed,Müsned]
"Gizliyi, açığı bilen (Alim), gökleri ve yeri yoktan var eden (Fatır), herşeyin Rabbi ve herşeyin mutlak sahibi ve egemeni (Meliki) olan Allah'ım..."[İmam Ahmed,Müsned]
"Yedi göğün Rabbi, pek büyük arşın Rabbi, bizim de Rabbimiz, herşeyin de Rabbi olan, taneyi ve çekirdeği çatlatıp yaran (Fâlik), Tevrat'ı, İncil'i ve Kur'ân'ı indiren, senin alnından yakaladığın şerli herbir varlığın şerrinden sana sığınırım. Sen Evvel (ilk) olansın, senden önce hiçbir şey yoktur. Sen Ahir olansın, senden sonra hiçbir şey yoktur. Sen Zahir olansın, senden üstün ve yüce bir şey yoktur. Sen Batınsın, senden öte hiçbir şey yoktur..."[Muslim/İmam Ahmed,Müsned]
"Allah'ım, hamd yalnız sanadır, sen göklerin ve yerin ve onlarda bulunanların nurusun. Hamd yalnız sanadır, gökleri ve yeri ve onlarda bulunanları ayakta tutan, işlerini çekip çeviren (Kayyum) olansın."[Buhari/İmam Ahmed,Müsned]
"Allah'ım ben senden, senin Allah olduğuna dair senden başka hiçbir ilâh bulunmayıp, bir ve tek (Ehad), doğurmamış ve doğurulmamış olan (Samed) ve hiç kimse kendisine benzer ve denk olmayan yüce zat olduğuna dair şehâdetin ile senden niyaz ediyorum ki..."[İmam Ahmed,Müsned]
"Ey kalbleri evirip çeviren (Mukallibu'l-kulub)..."[İmam Ahmed,Müsned] ve buna benzer daha pek çok Esma-i Hüsna'nın zikredildiği hadis-i şerifler buna örnektir.

Esma-i Hüsna delâletleri bakımından kaç türlüdür?
Bu delâletler üç türlüdür. Zata delâletleri mutabakat delâletidir. Bu isimlerden türetilmiş sıfatlara delâleti tazammun delâletidir. Onlardan türetilmemiş sıfatlara delâletleri de iltizam delâletidir.


Buna nasıl bir örnek verilebilir?
Yüce Allah'ın er-Rahman ve er-Rahîm isimleri buna örnektir. Bu isimler müsemmânın bizzat kendisine delâlet eder ki; bu da yüce Allah'tır. Bu delalet mutabakat delâletidir. Bu isimden türeyen "rahmet" sıfatına delâleti tazammun yoluyla delâlettir. Bundan türetilmemiş hayat ve kudret gibi başka sıfatlara delaletler ise iltizam yolu iledir. Onun diğer isimleri de bu şekildedir.

Yaratılmışlar ise böyle değildir. Kişi cahil olmakla birlikte "hakim", zalim olmakla birlikte "hakem" diye, zelil olmakla birlikte "aziz" diye, bayağı bir kimse olmakla birlikte "şerif" diye, adi bir kimse olmakla birlikte "kerim" diye, kötü bir kimse olmakla birlikte "salih" diye, bedbaht bir kimse olmakla birlikte "said" diye, hiç böyle olmadığı halde Esed, Hanzala ve Alkame diye adlandırılabilir.
Kendisini nitelediği şekilde olan, yarattıklarının kendisini nitelemelerinin de çok üstünde olan, Allah'ı hamdiyle her türlü eksiklikten tenzih ederiz.

Tazammun bakımından Esmâ-i Hüsnâ'nın delâleti kaç kısımdır?
Esmâ-i Hüsnâ'nın tazammun bakımından delâletleri dört kısımdır:
1. Bütün Esmâ-i Hüsnâ'nın manalarını kapsayan ve yüce zatın özel ismi olan "Allah" lafzı. Bundan dolayı bütün isimleri ona sıfat olarak gelir. Yüce Allah'ın: "O Allah'tır ki Haliktir, Baridir, Musavvirdir." (el-Haşr, 59/24) buyruğunda ve benzerlerinde olduğu gibi. Bununla birlikte bu ismi asla başka herhangi bir isme tabi olarak gelmez.
2. Yüce Allah'ın zatî sıfatlarını ihtiva eden isimler. Onun bütün sesleri kuşatan sem'ini ihtiva eden "Semî’" ismi gibi. Onun için bu seslerin gizli olanı ile açık olanı arasında fark yoktur. İster küçük, ister büyük olsun. Basar ile görülen bütün herşeye nüfuz eden "basar"ını ihtiva eden "Basîr" ismi de öyledir. Herşeyi kuşatan ilmini ihtiva eden "Alîm" ismi de böyledir:
"Göklerde ve yerde zerre ağırlığınca hiçbir şey ondan daha küçük olan da, daha büyük olan da ona gizli kalmaz." (Sebe, 34/3)
Var etmek, yok etmek itibarıyla herşeyi kapsayan kudretini ihtiva eden "Kadir" ismi ve diğer isimleri de böyledir.
3. Hâlik (yaratıcı), Razik (rızık verici), Bari (yaratıcı), Musavvir (suret ve şekil verici) ve buna benzer yüce Allah'ın fiillerinden birisini ihtiva eden isimleri.
4. Yüce Allah'ın Kuddûs (noksanlık gerektiren herşeyden münezzeh olan) ve Selâm (zat, sıfat ve fiillerinde her türlü eksiklikten uzak bulunan) isimleri gibi, bütün noksanlıklardan münezzeh ve yüce olduğu anlamını ihtiva eden isimleri.

Yüce Allah hakkında kullanılmaları bakımından Esma-i Hüsnâ kaç kısımdır?
Bu isimlerin bazıları sadece Allah için kullanılır, bazıları onunla birlikte başkaları hakkında da kullanılır. Bunlar ise ne şekilde kullanılırsa kullanılsın bir kemal sıfatını ihtiva eden isimlerdir. Hayy, Kayyum, Ehad, Samed ve buna benzer isimler.
Kimileri yüce Allah hakkında ancak onun mukabili isim ile birlikte kullanılır. Bu isimler tek başına kullanıldığı takdirde bir çeşit eksiklik anlamını hissettiren isimlerdir. ed-Dârr (zarar veren), en-Nafi (fayda veren), el-Hafid (alçaltan), er-Rafi (yükselten), el-Mu’ti (veren), el-Mani' (alıkoyan vermeyen), el-Muiz (aziz kılan), el-Muzill (alçaltan, zelil kılan) ve benzeri isimler. ed-Darr, el-Hafid, el-Mani', el-Muzill gibi isimlerin mutlak olarak tek başlarına kullanılmaları caiz değildir. Aynı şekilde kitabta olsun, sünnette olsun, vahiyde de bunlardan herhangi birisi bu şekilde mutlak olarak kullanılmamıştır. Yüce Allah'ın el-Muntakim ismi de bunlardan birisidir. Kur'ân'da ancak ya şu buyruğunda olduğu gibi ona taalluk eden husus ile birlikte kullanılmıştır:
"Muhakkak ki biz günahkarlardan intikam alanlarız." (es-Secde, 32/22)
Yahutta ondan türetilen sıfata "zu: sahip, ...cı" izafe edilmekle kullanılmıştır. Yüce Allah'ın: "Allah Azizdir, intikam alıcıdır (zu’ntikam)" (Al-i İmran, 3/4) buyruklarında olduğu gibi.

SORULU CEVAPLI İSLAM AKÂİDİ
Hafız b. Ahmed el-Hakemî

Kategoriler
Dersler
Vahiy Mescidi
  • /ANKARA
Sitemizde yer alan içeriklerin kaynak gösterilerek paylaşılmasında mahzur yoktur.
vahiymescidi.com © 2025