Yapılması ile yüce Allah'ın rızasının gözetildiği bir amelin güzelleştirilmesine karışan az miktardaki riyakârlıktır. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Artık kim Rabbine kavuşmayı ümit ediyorsa salih bir amel işlesin ve Rabbine ibadetinde kimseyi ortak koşmasın." (el-Kehf, 18/110)
Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem de şöyle buyurmaktadır:
"Sizin için en çok korktuğum şey küçük şirktir." [İmam Ahmed, Müsned]
Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem'e küçük şirk hakkında soru sorulunca o:
"Riyakârlıktır" diye buyurmuş, sonra da bunu şöylece açıklamıştır:
“Kişi namaz kılmak üzere kalkar, bir adamın kendisine baktığını görmesi sebebiyle namazını güzelleştirmeye çalışır." [İbn Mace]
Atalarla, Allah'a ortak koşulan varlıklarla, Kabe, emanet ve daha başka şeylerle yemin etmek gibi. Allah'tan başkasının adını anarak yemin etmek de bu türdendir. Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: "Atalarınızla, annelerinizle ve Allah'a ortak koşulanlarla yemin etmeyiniz." [Nesai] "Siz Kabe'ye yemin olsun ki demeyiniz. Bunun yerine Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki deyiniz." [Nesai] "Ancak Allah adına yemin ediniz." [Nesai] "Her kim emanet hakkı için diye yemin ederse o bizden değildir." [Ebu Davud] "Kim Allah'tan başkası adına yemin ederse o kâfir olur yahutta şirk koşmuş olur." [Tirmizi] Bir başka rivayette; "ve şirk koşmuş olur" şeklindedir. "Allah ve sen dilediğiniz sürece" ifadesi de bu kabildendir. Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem böyle diyen kimseye: "Sen beni Allah'a eş mi koştun? Aksine sadece Allah dilerse (demelisin)." [İmam Ahmed, Müsned] diye karşılık vermiştir. Bir kimsenin: “Eğer Allah ve sen olmasaydınız; Benim Allah'tan ve senden başka kimsem yok; Ben Allah'ın ve senin himayene giriyorum” ve benzeri ifadeleri söylemesi de bu kabildendir. Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: "Allah dilerse ve filan dilerse demeyiniz; fakat Allah dilerse sonra da filan dilerse deyiniz." [İmam Ahmed, Müsned] İlim ehli şöyle demiştir: Allah sonra da filan olmasaydı demek caizdir; amma Allah ve filan olmasaydı demek caiz değildir.
Bu ifadelerde vav (ve) ile sümme (sonra) demenin arasındaki fark nedir?
Çünkü vav (ve) ile atıf birlikteliği ve eşitliği gerektirir. Dolayısıyla "Allah ve sen dilerseniz" diyen bir kimse kulun dilemesi ile Allah'ın dilemesini eşitlemiş olur. Oysa teba'iyyeti (tabi oluşu) gerektiren "sümme (sonra)" ile atıf böyle değildir. Bir kimse Allah dilerse, sonra da sen dilersen, dediği takdirde kulun meşietinin yüce Allah'ın meşietine (istemesine, dilemesine) tabi olduğunu ikrar ve ifade etmiş olur. Kulun iradesi, istemesi ancak Allah'ın meşietinden sonra gerçekleşebilir. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe de siz dileyemezsiniz." (el-İnsan, 75/30) ile (et-Tekvir, 81/29). Diğer ifadelerin durumu da böyledir.
SORULU CEVAPLI İSLAM AKÂİDİ Hafız b. Ahmed el-Hakemî