Hac ve umrenin özel bir duası yoktur. Bilakis insan bu ibâdetlerinde dilediği duayı yapabilir. Fakat Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم ’den gelen bir dua varsa onunla dua etmek daha iyi olur. Mesela Beyt’in Rukn-i Yemani ve Hacerul esvet hizalarına geldiği zaman “ ربنا اتنا في الدنيا حسنة وفي الاخرة حسنة وقنا عذاب النار ” (Rabbimiz! Bize dünyada ve âhirette iyilik ver ve bizi ateşin azâbından koru) diye dua etmek gibi. Arafe günü yapılacak dua ve Safa ile Merve’de yapılacak zikirler ve benzeri şeylerle ilgili Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم ’den gelen rivâyetler bunlardandır. Sünnette geçen dualardan bir şeyler biliyorsa onları söylemesigerekir. Sünnetten bu konuda bir şey bilmiyorsa ezberinden bildiği şeyler kendisi için yeterlidir. Bu da vâcib değildir, sadece müstehaptır.
Bu münasebetle şunu söylemek istiyorum: Hacıların ve umrecilerin ellerinde bulunan küçük kitaplarda her şavt için yazılmış özel dualar bid‘attir. Bunlarda bilinen pek çok mefsedet vardır. Çünkü bunları okuyanlar bu duaların Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم tarafından emredildiğini zannediyorlar, sonra bu muayyen lafızlarla ibâdet edileceğine i’tikâd ediyorlar. Sonra onlar bunlarla ne kastedildiğini bilmeden okuyorlar. Sonra her şavta bu duayı tahsis ediyorlar. Kalabalık zamanlarda olduğu gibi şavtı tamamlamadan önce dua bittiği zaman şavtın kalan kısmında sükût ediyorlar. Bu dua bitmeden önce şavt bittiği zaman duayı kesiyorlar ve terk ediyorlar. Hatta “Allahümme” lafzında dursalar da kesmek ve terk etmek istemedikleri kısım gelse bile şavt bitti diye orada duayı kesiyorlar. Bütün bunlar bu bid‘atin sebep olduğu zararlardır. Makam-ı İbrâhîm’de yapılan dua da böyledir. Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم ’den Makam-ı İbrâhîm’de dua ettiğine dair bir rivâyet gelmemiştir. Oraya yöneldiği zaman sadece “ واتخذوامن مقام ابريهيم مصلى ” “İbrâhîm’in makamını namazgâh edinin.” (Bakara: 125) ayetini okurdu ve onun arkasında iki rekât namaz kılardı. İnsanların burada yaptıkları ve makamda namaz kılanların zihinlerini karıştırdıkları bu duaya gelince iki sebeple bu bir münkerdir/kötülüktür:
a) Bu, Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم ’den gelmediği için bir bid‘attir.
b) Onlar bu yaptıklarıyla makamın arkasında namaz kılanlara eziyet etmiş olmaktadırlar.
Bu ibâdetlerde yapılan bu tür şeylerin çoğu bid‘attir. Ya keyfiyeti veya vakti veya yeri yönünden bid‘attir. Allah’tan hidâyet dileriz.
Şeyh Muhammed bin Salih el-Useymin
Soru ve Cevaplarla İslâm’ın Rukünleri 503