Bu mes’ele, yani muska takma mes’elesi iki kısma ayrılır:
Birinci Kısım: Takılan şeyin Kur’ân’dan olmasıdır. Önceki ve sonraki ilim adamları bunda ihtilâf etmişlerdir. Bir kısmı buna cevaz vermiş ve bunu şu âyetlerin kapsamında görmüşlerdir: “Biz, Kur’ân’dan öyle şeyler indiriyoruz ki o, mü’minler için şifa ve rahmettir; zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır.” (İsra: 82). “Sana bu bereketli Kitab’ı indirdik.” (Sad: 29). Kötülüğü def etmek için takılması da onun bereketlerindendir.
Âlimlerden bir kısmı da bunu men etmişler ve şöyle demişlerdir: Kur’ân’ın asılmasının/takılmasının kötülüklerin def’ine veya ortadan kaldırılmasına sebep olduğuna dair Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم ’den herhangi bir şey sâbit olmamıştır. Bu gibi şeylerde asıl olan engel olmaktır. Bu görüş tercîhe daha uygundur. O halde Kur’ân’dan bile olsa muska asmak câiz değildir. Yastığın altına koymak veya duvara asmak ve benzeri şeyler de câiz değildir. Hastaya sadece şifa için dua edilir ve Peygamberimiz صلى اللّٰه عليه وسلم ’in yaptığı gibi doğrudan üzerine okunur.
İkinci Kısım: Takılan şeyin Kur’ân-ı Kerîm’in dışında, manası da anlaşılamayan şeylerden olmasıdır. Bu, hiçbir durumda câiz değildir. Çünkü ne yazıldığı bilinmemektedir. Bazı kimseler tılsımlar ve düğümlenmiş şeyler üzerine iç içe girmiş anlaşılmayan ve okunamayan şeyler yazıyorlar. Bu bid‘at ve haramdır. Hiçbir durumda câiz değildir. Allah en iyi bilendir.
Şeyh Muhammed bin Salih el-Useymin
Soru ve Cevaplarla İslâm’ın Rukünleri Fetva no: 27