Ye’cûc ve Me’cûc Âdemoğullarından mevcut iki millettir. Allah teâlâ Zulkarneyn kıssasında şöyle buyurmuştur: “Nihâyet iki dağ arasına ulaştığında onların önünde, hemen hiçbir sözü anlamayan bir kavim buldu. Dediler ki: Ey Zulkarneyn! Bu memlekette Ye’cûc ve Me’cûc bozgunculuk yapmaktadırlar. Bizimle onlar arasında bir set yapman için sana bir vergi verelim mi? Dedi ki: “Rabbimin beni içinde bulundurduğu nimet ve kudret daha hayırlıdır. Siz bana kuvvetinizle destek olun da, sizinle onlar arasına aşılmaz bir engel yapayım.” “Bana, demir kütleleri getirin.” Nihâyet dağın iki yanı arasını aynı seviyeye getirince (vadiyi doldurunca): “Üfleyin (körükleyin)!” dedi. Artık onu kor haline sokunca: “Getirin bana, üzerine bir miktar erimiş bakır dökeyim” dedi. Bu sebeple onu ne aşmaya muktedir oldular ne de onu delebildiler. Zülkarneyn: Bu, Rabbimden bir rahmettir. Fakat Rabbimin vaadi gelince, O, bunu yerle bir eder. Rabbimin vaadi haktır, dedi.” (Kehf: 93–98).
Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم şöyle buyurur: “Allah teâlâ kıyâmet günü şöyle diyecek: Ey Âdem kalk ve zürriyetinden cehenneme gidecekleri gönder.” Devamında şöyle der: “Size müjdeler olsun, sizden bir kişiye mukabil Ye’cûc Me’cûc’den bin kişi cehenneme gönderilecek.” (Buhari, Muslim) Onların çıkması ilk belirtileri Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم zamanında görülen kıyâmetin alametlerindendir. Ümmü Habîbe radıyallahu anhumâ rivâyet ettiği hadîste şöyle dedi: Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم bir gün kızgın ve yüzü kızarmış bir halde şöyle diyerek çıktı: “Allah’tan başka hak ilâh yoktur. Yaklaşmakta olan kötülükten dolayı Arapların vay haline! Bu gün Ye’cûc ve Me’cûc’un seddinden şöyle bir delik açıldı.” (Buhari, Muslim) Baş parmağıyla işaret parmağını halka yapmıştı.
Şeyh Muhammed bin Salih el-Useymin
Soru ve Cevaplarla İslâm’ın Rukünleri Fetva no: 49