Sarîh Sünnet, Kur’ân’ın zâhiri ve Müslümanların icmaı, işte bu üç delîlle kabir azâbı sabittir.
Sarîh Sünnet’te Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم şöyle buyurdu: “Kabir azâbından Allah’a sığının, kabir azâbından Allah’a sığının, kabir azâbından Allah’a sığının.” (Muslim)
Müslümanların icmaına gelince bütün Müslümanlar namazlarında şöyle dua ederler: “Cehennem azâbından ve kabir azâbından Allah’a sığınırım.” Üstelik bunlar Müslümanların genelidir, sadece icmaya ehil olanlar ve ilim adamları değildir.
Kur’ân’ın zâhirinden delîle gelince, mesela Allah teâlâ Firavun ailesi hakkında şöyle der: “Onlar sabah akşam o ateşe sokulurlar. Kıyâmetin kopacağı gün de: Firavun ailesini azâbın en çetinine sokun (denilecek)!” (Ğafir: 46). Kuşkusuz onların ateşe sokulmaları orada rahatlamaları için değil, azâb edilmeleri içindir. “O zalimler, ölümün (boğucu) dalgaları içinde, melekler de pençelerini uzatmış, onlara: Haydi canlarınızı kurtarın! derler.” Allahu Ekber! Canlarını kurtarmaya çok arzuludurlar. “Allah’a karşı gerçek olmayanı söylemenizden ve O’nun âyetlerine karşı kibirlilik taslamış olmanızdan ötürü, bugün alçaklık azâbı ile cezalandırılacaksınız!" derken onların halini bir görsen! derler” (En‘âm: 93) Âyette, “Bugün” kelimesinin başındaki elif lam takısı bugünün vefat ettikleri gün olduğunu ifade eder.
O halde kabir azâbı sarîh Sünnet’le, Kur’ân’ın zâhiri ile ve Müslümanların icmaı ile sâbittir. Kur’ân’dan zâhir olan bu hüküm neredeyse sarîh bir hüküm gibidir. Çünkü zikrettiğimiz bu iki âyet bu konuda sarîh delîl gibidir.
SORU: Ölü defnedilmediği zaman yırtıcı hayvanlar cesedini yemiş olsa veya rüzgârlar dağıtsa yine de kabir azâbı çeker mi?
CEVAP: Evet, azâb rûh üzerinde olur. Çünkü ceset yok artık olup telef olmuştur. Her ne kadar bu gayba ait bir konu ise de ceset yok olsa ve yansa bile bu azâbtan etkilenmeyeceğini kesin olarak söyleyemeyiz. Çünkü âhiretle ilgili bir konuyu insan dünyada müşahede edilen bir konu ile mukayese edemez.
Şeyh Muhammed bin Salih el-Useymin
Soru ve Cevaplarla İslâm’ın Rukünleri Fetva no: 52-3