04 Ocak 2025 Cumartesi
04 رجب 1446 السبت
Günahkâr müminin kabir azâbı hafifletilir mi?

Evet hafifletilebilir. Çünkü Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم iki kabre uğramış ve şöyle demişti: “Bunlarda yatanlar azâb içindedirler. Hem de büyük olarak değerlendirilmeyen bir günahtan dolayı. Ama hayır, aslında o büyük bir suçtur. Bunlardan birisi kovuculuk yapardı; öteki de idrardan sakınmazdı.” Sonra yaş bir hurma dalını tuttu, ikiye böldü, birini bir kabre, diğerini bir kabre dikti ve şöyle buyurdu: “Umulur ki onların azâbları bu dallar yaş kaldıkça hafifler.” (Buhari, Muslim) Azabın hafifletilebileceğine bu bir delîldir. Fakat bu iki azâb gören şahsın azâbın hafifletilmesiyle bu iki yaş hurma dalının ne ilgisi vardır?

İllet şudur: Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم bu iki dal parçası yaş oldukları müddetçe onlardan azâbın hafifletileceğini ummaktadır. Yani müddet uzun değildir. Bu, o iki fiilden sakındırmak içindir. Çünkü rivâyette de geçtiği gibi yaptıkları büyük bir suçtur. Birisi idrardan korunmazdı ki idrardan korunmadığı zaman tahâretsiz namaz kılmış olur. Diğeri Allah’ın kullarının arasını bozmak ve aralarına düşmanlık ve kin yerleştirmek için –Allah korusun- kovuculuk yapardı. Suç büyüktür. Peygamberin devamlı şefaatten sakındığı için değil, ümmetini sakındırmak için bunun geçici bir şefaat olması daha yakın bir ihtimaldir.

Bu münasebetle deriz ki: Bazı âlimler –Allah onları affetsin- şöyle dediler: Azabın hafiflemesi için kabrin üzerine yaş bir dal veya ağaç veya benzeri bir şeyin konulması sünnettir. Fakat bu istinbat gerçekten imkânsızdır ve aşağıdaki sebeplerden dolayı câiz değildir:

Birincisi: Biz Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم ’den farklı olarak bu adamın azâb gördüğünü keşfedemeyiz. Bu O’na ait bir mucizedir.

İkincisi: Böyle bir şey yaptığımız zaman ölüye kötülük yapmış oluruz. Çünkü onun azâb edildiğini düşünerek hakkında kötü zanda bulunmuş oluruz. Ne biliyoruz, belki nimet görüyordur. Çok sayıdaki mağfiret sebeplerinden bir sebebin mevcudiyetinden dolayı belki bu ölü ölümünden önce Allah tarafından bağışlanan kimselerden olmuş ve kulların Rabbi onu affetmiştir. O zaman azâbı hak etmemiştir.

Üçüncüsü: Bu istinbat, yani bu hükmü çıkarmak, Allah’ın dînini insanların en iyi bileni olan selef-i sâlihîn’in yoluna aykırıdır. Sahabîlerden hiçbiri böyle bir şey yapmamıştır. O halde bize ne oluyor da bunu yapıyoruz?

Dördüncüsü: Allah teâlâ bize bundan daha hayırlı bir kapı açmıştır. Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم ölüyü defnettiği zaman üzerinde durur ve şöyle derdi: “Kardeşinize istiğfar edin ve kararlı olmasını dileyin. Çünkü o şu anda sorguya çekiliyor.” (Ebu Davud)

Şeyh Muhammed bin Salih el-Useymin
Soru ve Cevaplarla İslâm’ın Rukünleri Fetva no: 55

Kategoriler
Dersler
Vahiy Mescidi
  • /ANKARA
Sitemizde yer alan içeriklerin kaynak gösterilerek paylaşılmasında mahzur yoktur.
vahiymescidi.com © 2025